11 Ekim 2009 Pazar

Bülent Uygun’un İstifası:

Şiiri,şairleri ve yazarları çok seven ve bağrına basan Sivas ili’nden Yunus Emre'nin dizeleri ve kendini Cervantes'in ünlü roman kahramanına benzeterek ayrılmış Bülent Uygun.Gerçi biz onun duygusal yanına yedek kulübesini tekmelediği günlerden aşina olduğumuzun için pek şaşırmadık bu melodramik laflara.Bülent Uygun’un felsefesi Eric Cantona gibi sağlam temellere ve entellektüeliteye mi dayanıyo yoksa Kurtlar Vadisi metinlerinden mi alınmıştır orasını ise bilemeyiz.

.

Futbol adına konuşmak gerekirse kendisinin başardıkları ortada.İki yıl boyunca yaptıklarıyla Anadolu Takımları için vakti zamanında çizilmiş olan “Tranzonspor Limiti”ni bir hayli zorladığı bir gerçek.Bu ligden 5. şampiyon çıkmaz tabusunu kırmaya çok yaklaştı.(antiparantez konuyu dağıtarak:Öyle ki geçen sezon Gs-Fb’nin yarışta olmamasını kalitesizlik olarak gösteren yanlı medyanın görüşünün aksine keyifli bir lig oldu.Eskişehir,Bursa,Sivas gibi takımlar lige heyecan ve kalite kattılar.Yoksa bizim de Sevilla’mız,Deportivo’muz,Alaves’imiz mi vardı?)

Ama belki aşırı kendine güven,belki “ben elimi nereye atsam altın ederim” zihniyeti kaçınılmaz sonu hazırladı.Aksi takdirde çok başarılı olmuş takımı bozup 13-14 tane transfer yapmanın başka bir izahatı yok sanıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder