11 Ekim 2009 Pazar

Sevdiğim Yerler:Güney Amerika


Latin kültürünün,ritmlerinin ve danslarının beşiği Güney Amerika'da futbol adına bereketli bir haftasonu geçti ki yazasım geldi.Zaten oralarla ilgili ne olsa yazayım istiyorum.İstiyorum ki her yazdığım kelime Arjantin olsun Brezilya olsun Venezuela olsun..

TANRININ ELİNİ BEKLERKEN:
Arjantin teknik direktörü Maradona'nın umutları gerçeğe dönüştü:Tanrı kendini 10 yıldır milli takıma alınmayan "Arjantin'in Ceyhun Eriş'i" Martin Palermo'nun sol ayağı şeklinde gösterdi.Maradona'da son dakikada yırttı ve sevincini "zapo uçuşu" ile yüz üstü uçarak gösterdi.Arjantin'in şansı devam ediyor ama olur da Dünya Kupası'na gidemezlerse,tanrının eline sahip olmasına rağmen Maradona'yı uçururlar orası kesin!
Diğer yandan tanrıdan yardım bekleyen bir başka ekip;Türkiye,Bosna'nın Estonya'yı 2-0 geçmesiyle dünya kupası şansını tamamen yitirdi.Demek ki Türkiye mucize kotasını Euro 2008'de ziyadesiyle doldurmuş.

BOLİVYA'DA RAKIM ÇARPIYOR:
Arjantin'in 6lık yapan Bolivya,Dünya Kupası'na katılmayı garantilemiş olan Brezilya'yı da 2-1 ile geçti.Buna rağmen grupta sondan ikinci sırada bulunuyor ve aldıkları 4 galibiyetin 4ünü de evlerinde almış durumdalar.Eğer bir gün Dünya Kupası Bolivya'da yaparlarsa kupayı kazanabilirler,şaşırmayalım.

Güney Amerika'dan haberler bu kadar,gönül isterdi ki canlı olarak oradan bildiriyor olayım,maçlardan sonra coşkulu kalabalığa katılayım.iyi akşamlar

Bülent Uygun’un İstifası:

Şiiri,şairleri ve yazarları çok seven ve bağrına basan Sivas ili’nden Yunus Emre'nin dizeleri ve kendini Cervantes'in ünlü roman kahramanına benzeterek ayrılmış Bülent Uygun.Gerçi biz onun duygusal yanına yedek kulübesini tekmelediği günlerden aşina olduğumuzun için pek şaşırmadık bu melodramik laflara.Bülent Uygun’un felsefesi Eric Cantona gibi sağlam temellere ve entellektüeliteye mi dayanıyo yoksa Kurtlar Vadisi metinlerinden mi alınmıştır orasını ise bilemeyiz.

.

Futbol adına konuşmak gerekirse kendisinin başardıkları ortada.İki yıl boyunca yaptıklarıyla Anadolu Takımları için vakti zamanında çizilmiş olan “Tranzonspor Limiti”ni bir hayli zorladığı bir gerçek.Bu ligden 5. şampiyon çıkmaz tabusunu kırmaya çok yaklaştı.(antiparantez konuyu dağıtarak:Öyle ki geçen sezon Gs-Fb’nin yarışta olmamasını kalitesizlik olarak gösteren yanlı medyanın görüşünün aksine keyifli bir lig oldu.Eskişehir,Bursa,Sivas gibi takımlar lige heyecan ve kalite kattılar.Yoksa bizim de Sevilla’mız,Deportivo’muz,Alaves’imiz mi vardı?)

Ama belki aşırı kendine güven,belki “ben elimi nereye atsam altın ederim” zihniyeti kaçınılmaz sonu hazırladı.Aksi takdirde çok başarılı olmuş takımı bozup 13-14 tane transfer yapmanın başka bir izahatı yok sanıyorum.